Ak Parti Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli,” 7.masa, yabancı sermayeli bankaların, yani küresel sermayenin sözcüsü ve Avukatıdır”dedi. Nurettin Canikli’den kamu bankaları açıklaması: Enflasyona rağmen resesyon tehlikesi olmadı!

Türk mali sistemini korumasız

Orbit – Nurettin Canikli’den kamu bankaları açıklaması: Enflasyona rağmen resesyon tehlikesi olmadı!AK Parti Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, 7. masanın kamu vaatlerine ilişkin açıklama yaptı. Canikli, tablonun Türk mali sistemini korumasız bırakacağına söz verdiğini belirterek, ” Ziraat Bankası ve Halk Bankası, 7 tablonun öngörülemez politikaları ile azaltılacak ve etkisiz hale getirilecektir. Tablo 7’deki ekonomik programda Ziraat Bankası ve Halk Bankasının imalat sanayi, üretim, ihracat ve hizmet sektörlerine kredi veremeyeceği öngörülmektedir. Bu sözle Tablo 7, yabancı sermayeli bankaların, yani küresel sermayenin sözcüsü ve avukatı haline gelmiştir. Ziraat Bankası, Tarım dışında herhangi bir alanda ve çiftçiler dışındaki gerçek ve tüzel kişilere kredi ve Finansman imkanı sunamaz ve yatırım yapamaz. Ziraat Bankası bugün itibariyle Tarım ve çiftçilerin tüm kredi gereksinimlerini karşılamakta ve büyüyen kaynaklarını diğer sektörlerde, özellikle imalat sektöründe kullanmaktadır. Benzer şekilde, Halk Bank’ın faaliyetlerini zanaatkarlar ve küçük ve orta ölçekli işletmelerle sınırlamak, Halk Bank’ın bir banka olarak gücünü kaybedeceği ve servetini yarıdan fazla azaltacağı anlamına geliyor. Tablo 7, yabancı sermayeli bankalar için avukat olarak hareket edecek kadar ileri gidiyor ve kamu bankalarını, özellikle de reel sektörü etkileyen düşük faizli yatırım Kredilerinin rekabet ortamını bozduğunu iddia ediyor. Tablo 7, kamu bankalarının, özellikle Ziraat Bankasının, İmalat Sektöründeki yatırımlar için düşük faizli kredi sağlamasından çok endişe duymaktadır. Bu nedenle kamu bankalarını etkisiz hale getirmek ve küçültmek istiyorlar.”

Bankalar ve 7 masa

Ekonomik Program metninde Tablo 7, Ziraat Bankası ve Halk Bankası faaliyet alanının küçültülmesi, daraltılması ve etkisiz hale getirilmesi sözü verildiğini belirten Canikli; ” 7 ‘tablosunda, kamu bankaları ile ilgili Mutabakat metninde Ziraat Bankası çiftçileri, Halk Bankası Esnaf ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin bankasını yapacak”dedi. Açıkçası, Tablo 7’nin amacı, Tarım Bankası’nın Bankacılık faaliyetlerini yalnızca Tarım ve Çiftçilerle sınırlamaktır. Bu durumda Ziraat Bankası, Tarım haricinde herhangi bir alanda ve çiftçiler haricinde herhangi bir gerçek ve tüzel kişide kredi ve Finansman imkanı sunamaz ve yatırım yapamaz. Ocak sonu-2023 Ziraat Bankası, nakit kredilerin yüzde 26,4’ünü tarım sektörüne, yüzde 73,6’sını Tarım Dışı sektörlere vermiştir. Ziraat Bankası, Tarım ve çiftçilerin tüm kredi gereksinimlerini karşılamakta ve büyüyen kaynaklarını diğer sektörlerde, özellikle imalat sektöründe kullanmaktadır. Benzer bir tablo Halk Bankası için de geçerlidir. Halk Bankasının nakit Kredilerinin yüzde 46’sı Esnaf ve küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından, yüzde 54’ü ise diğer sektörlerin finansman ihtiyaçları için kullanılıyor. Agricultural Bank’ın faaliyetleri Tarım ve Çiftçilerle sınırlı kalırsa, Agricultural Bank yüzde 75 oranında küçülecek, etkisiz hale gelecek ve finansal aracılar arasındaki ağırlığını kaybedecektir. Benzer şekilde, Halk Bank’ın faaliyetlerini zanaatkarlar ve küçük ve orta ölçekli işletmelerle sınırlamak, Halk Bank’ın bir banka olarak zayıflaması, gücünü kaybetmesi ve servetini yarıdan fazla azaltması anlamına geliyor. Ziraat Bankası ve Halk Bankası, reel sektörün yatırım ihtiyaçlarını düşük faiz oranıyla karşılayan iki devlet bankasıdır. On binlerce yatırımın ardında Ziraat ve Halk Bankasının finansman kolaylığı yatıyor. Özellikle yüksek enflasyon döneminde, enflasyon oranının çok altında bir faiz oranıyla, kullandıkları yatırım Kredileri, yüksek enflasyon ortamına rağmen, üretim ve istihdamın önünü açtı, milli gelirin daralması yoktu, durgunluk riski yoktu”dedi.

imalat sanayi, üretim, ihracat

Ziraat Bankası ve halk Bankasının 7. ekonomik Program tablosunun imalat sanayi, üretim, ihracat, hizmet veremeyen kredi Veremediğini belirten Canikli, şunları söyledi::
“Öte yandan Ziraat Bankası ve Halk Bankası, küresel ve dış kaynaklı finansal şoklara karşı para piyasalarının çökmesini engelledi. Özellikle döviz piyasasındaki Manipülasyonların ortadan kaldırılmasında Ziraat Bankası ve Halk Bankası önemli ve kritik işlevleri yerine getirmiştir. Döviz piyasasında aşırı volatilite ve türbülans zamanlarında, yabancı sermayeli bankalar genellikle sermayelerini garanti altına almak için yabancı para transfer edebilirler. Bu, döviz piyasasındaki dalgalanmaların boyutunu artırabilir ve döviz kurunda ani artışlara neden olabilir. Yani, yabancı bankalar ateş yakabilir. Ziraat Bankası ve Halk Bankası, piyasayı sakinleştirmek için güçlü kaynaklarını ve finansal imkanlarını kullanarak piyasaların çökmesini engelleyebilir. Ziraat Bankası ve Halk Bankası, özellikle 2018 yılından bu yana döviz piyasasına döviz likiditesi sunarak finansal şok ve finansal saldırılarla etkili bir şekilde mücadele etmişlerdir. Tablo 7’de Ziraat Bankası ve Halk Bankasının para piyasalarında etkili bir oyuncu olmasını engelleme girişimi sadece neoliberal politikaları uygulamaya yönelik bir girişim değildir. Ziraat Bankası zayıflatılıp yüzde 75 oranında azaltılırsa Yabancı Sermayeli bankalar para piyasasına hakim olacak. Ziraat Bankası hariç tutulursa, yabancı sermayeli bankaların ağırlığı %50’nin üzerine çıkar. Bu durumda, para piyasalarındaki kurallar tamamen yabancı sermayeli bankalar tarafından belirlenir. Bu ifadeler yabancı düşmanlığı veya düşmanlık olarak algılanmamalıdır. Hiçbir ülke, en stratejik sektörlerden biri olan finansal sistemin yabancı finans kurumlarının egemen olduğu konusunda hemfikir değildir. Hiçbir sektörde, sadece stratejik sektörlerde değil, yabancı sermayenin ağırlığının %50’sinden fazlası kontrol altına alınamaz. Bu hüküm tüm gelişmiş ülkeler, özellikle ABD ve Avrupa için geçerlidir. Nedeni çok basit. Ekonomik dalgalanmalar ve şoklar zamanlarında, Yabancı Sermayeli bankaların çıkarları ve içinde bulundukları ülkenin çıkarları çatışmaya girdiğinde, ki bu genellikle olur, yabancı sermayeli bankalar kendi çıkarlarını yapar ve ekonomik krizi şiddetlendiren kararlar alırlar. Bununla birlikte, yerli özel bankaların sermaye güçleri ve işletme kapasiteleri, güçlü Sermaye yapısına ve yabancı sermayeli bankaların dünya çapında desteklenen işletme kapasitelerine karşı koyma imkanına sahip değildir. Böyle bir resimde, yalnızca devlet tarafından iktidara getirilen kamu bankaları (örneğin Ziraat Bankası), ülkenin çıkarlarını koruyan işlemleri gerçekleştirebilir.

Türk finansal sistemi, misl-i hazan gibi rüzgardan Sarsılacak

Özetle, yabancı bankalar tarafından kontrol edilen Türk finansal sistemi, misl-i hazan gibi rüzgardan Sarsılacak.”
7 masa, yabancı sermayeli bankaların temsilcileri, yani küresel sermayenin avukatı Canikli, ” 7 masa, yabancı sermayeli bankaların avukatları, kamu bankalarının, özellikle de reel sektöre verdikleri düşük faizli yatırım kredilerinin rekabet ortamını bozduğunu iddia ediyor. Bu konuda, Memorandumun finans sektörü Politikası başlığı altında Tablo 7 aynı ifadeyi kullanmaktadır: ‘kamu bankalarının sektör içindeki adil rekabeti çarpıtmasını önleyeceğiz. Kamu bankaları sektördeki adil rekabeti nasıl bozuyor? Tablo 7’ye göre, kamu bankaları Reel sektöre, üretime ve istihdama düşük faizli Krediler vererek rekabeti çarpıtıyor.Tablo 7, özellikle Ziraat Bankası olmak üzere kamu bankalarının İmalat Sektöründeki yatırımlar için düşük faizli Krediler sağlaması nedeniyle çok rahatsız edici. Amaç bankaları etkisiz hale getirmek ve küçültmektir. Bu sözle Tablo 7, yabancı sermayeli bankaların sözcüsü ve avukatı haline gelmiştir. global Sermaye.
Özellikle son 2 yılda, Devlet bankaları tarafından üretime sağlanan düşük faizli finansman sayesinde, Türkiye Ekonomisi küresel şoklara rağmen güçlü bir büyüme performansı sürdürmüş ve çok büyük bir istihdam kapasitesi yaratmıştır.

Devlet bankaları Türkiye ekonomisi için bir kalkan

Kamu bankaları, özellikle para piyasaları olmak üzere finansal sistemin kontrolünü ele geçirerek ulusal hükümetleri oyundan çıkarmayı amaçlayan küresel Sermaye politikasının önündeki tek engeldir. Bu anlamda Devlet bankaları Türkiye ekonomisi için bir kalkan ve güvenlik mekanizması oluşturuyorlar.Tablo 7, Bu Güvenlik mekanizmasını ortadan kaldırmayı ve Türkiye’nin mali sistemini korumasız bırakmayı vaat ediyor.”