42,4555$% 0.09
49,1316€% -0.01
5.692,44%1,02
9.421,00%0,15
37.568,00%0,15
10.895,50%0,35
3695175฿%-0.34909
02:00
Savaş, Sansür ve Yayıncılık Yasakların kapsamı zamanla arttı ve nihayetinde romanları, dergileri, çocuk kitaplarını hatta atlasları da içerecek biçimde bir dil sansürüne dönüştü. Ukrayna yayıncılık endüstrisinin kalbi Harkiv 24 Şubat tarihinde Rusya ve Ukrayna arasında başlayan savaşta en çok zarar gören bölgelerden biri. Silahların altında yayıncılık Notos dergisinde Fulya Kılınçarslan’ın yazısında işlendi.
Harkiv’deki zarar sadece bilançolara yansıyan finansal göstergelerle ya da tedarik zincirinde baş gösteren aksamalarla sınırlı değil. Ülkenin en büyük yaymevlerinden birinde çalışan Kateryna Volkova savaşın Ukrayna’ya olan ilgiyi artırdığını ve sektörün telif haklarının satışından elde edeceği gelirle biraz toparlanabileceğim belirtse de, şu an en büyük sıkıntı yayınevlerinin binlerce kitabın bulunduğu depolarına ulaşamamaları. Ama Ukrayna’daki yayıncılığın yüz yüze kaldığı krizin başlangıcı düşünülenin aksine devam etmekte olan savaş değil. Kasım 2013’te Kiev’deki Bağımsızlık Meydanında başlayan ve Euromaidan ismiyle bilinen protestoların tetiklediği siyasi istikrarsızlık ülkedeki ekonomik krizi derinleştirirken, 2014 yılında iktidara gelen AB yanlısı yeni hükümetin izlediği kültürel politikalar yayıncılığın da içinde olduğu birçok sektörü etkiledi.
Sanatın millileştirilmesine odaklanan bu politikaların uygulayıcısıysa RTÜK benzeri bir işlevi olan Ukrayna Devlet Televizyon ve Radyo Yayını Komitesi. Komite önce Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından kara listeye alman Rus yazarların kitaplarını yasakladı, ardından Rus vatandaşlığına geçen Gerard Depardieu’nün filmlerini yayından kaldırmak ya da Kremlin yanlısı olarak tabir edilen müzisyenlerin konserlerini iptal etmek gibi yaptırımları oldu. Ardından 2016’da yapılan bir dizi kanun değişikliğiyle önce Rus menşeli firmaların ülkede kitap dağıtımı yapması yasaklandı, sonra da Rusya’dan kitap ithal eden yerel yayınevlerine izin alma zorunluluğu getirildi. Başlangıçta Alexander Dugin, Eduard Limonov ve Sergei Glazyev gibi yazarları hedef alan yasakların kapsamı zamanla arttı ve nihayetinde romanları, dergileri, çocuk kitaplarını hatta atlasları da içerecek biçimde bir dil sansürüne dönüştü.
Ukrayna’da halk her iki dilde de okuyup yazabiliyor. Rusça yayınların sektördeki payıysa yüzde 60’a yakın ve klasik edebiyat eserlerinin ya da sosyal bilimler alanındaki en temel metinlerin bile Ukraynaca çevirileri mevcut değil. Bu da yasaklardan önce telif hakkı satın alıp çeviri ücreti ödemek yerine Rusya’dan kitap ithal eden yayıncıların yeni düzenlemelerle birlikte ek maliyetle karşı karşıya kalmasının en önemli sebebi. Söz konusu yasaklar yayıncıların yanı sıra yazarlar, sanatçılar ve düşünürler tarafından eleştirilse de, 2016 yılında Kültür Bakanlığı himayesinde kurulan Ukrayna Kitap Enstitüsü sorumlularından Iryna Baturevych yasakların sansür olarak nitelenmemesi gerektiğini söylüyor. Kanada’da yaşayan ve telif hakkı ajansına sahip olan Baturevych’e göre yasaklar sayesinde yerel yayıncıların pazardaki payı hızla artıyor. Buna karşın Summit Yaymevi’nden Ivan Stepurin’e göre Ukrayna’da kitap başına çeviri ücreti beş bin dolar civarında ve yasaklanan kitapların Ukraynaca versiyonlarını yayımlayabilmek için yeterli mali kaynağa sahip değiller. Dolayısıyla telif ve çeviri ücretlerini karşılayamayan küçük yayınevleri kapanırken maliyet açısından sıkıntı yaşamayan büyük yayınevleri ayakta kalıyor ve giderek küçülen pazardaki payları artıyor.
Türkiye’den hangi hediyelik eşyalar alınabilir? Türkiye’nin neyi meşhur? What Fameus in Turkey?
1
Yargıtay kararı beklenmeden davalı yerler ihaleye çıkarılıyor!
2
Antalya Havaalanında uçak yangını… İşte yangından ilk görüntüler!
3
Ehliyet affı çıkmasına ramak kaldı… Ehliyet affı bekleyenler ne yapmalı? İşte Ehliyet affı gelişmeleri!
4
Aslı Bekiroğlu Fotoğrafları yeniden gündemde! Aslı Bekiroğlu’nun Çıplak Fotoğrafları ve Yorumu
5
Berk Oktay Müslüman mı?