DOLAR

32,3904$% 0.21

EURO

35,1035% -0.03

GRAM ALTIN

2.325,02%0,25

ÇEYREK ALTIN

4.031,00%0,76

TAM ALTIN

16.222,00%1,53

BİST100

9.095,78%0,17

BİTCOİN

2283915฿%-0.41476

Akşam Vakti a 19:29
İstanbul AÇIK 17°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

MHP Belediye Başkanları Toplantısı Sadir Durmaz konuşması

Partimizin “Geleneksel Belediye Başkanları” toplantısına hepiniz hoş geldiniz.

Sözlerimin başında, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin selamlarını ve başarı dileklerini iletiyorum.

Konuşmama başlamadan önce, “yüzyılın felaketi” olarak tanımlanan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde ve geçtiğimiz gün yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Değerli Belediye Başkanları, Kıymetli Hazirun,

Hepinizin bildiği üzere, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler Cumhuriyet tarihinin en çok can kaybına, yıkıma, acıya yol açan depremleri olarak kayıtlara girmiştir.

Söz konusu depremler 11 ilimizde, 62 ilçe ve 10 bin 190 köyümüzde aynı anda büyük bir yıkıma neden olmuştur.

Sayın Genel Başkanımızın talimatlarıyla şahsımın başkanlığında, bölge milletvekillerimizden oluşan heyetle ilk günden itibaren deprem bölgesindeki çalışmaları takip ederek, sizlerin yardımlarını koordine etmeye çalıştık.

Hepiniz, depremin duyulduğu ilk andan itibaren, üstün bir gayretle, özveriyle yardımları organize ederek ilgili kurumlarımızla koordineli şekilde deprem bölgelerine ulaştırdınız.

Bu samimi çabanız ve destekleriniz nedeniyle hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Devletimiz tüm imkân ve kapasitesiyle ilk andan itibaren deprem bölgesinde vatandaşlarımızın yanında olmuş,

Aziz milletimiz de, millet olma şuurunun gereği, dayanışma ruhuyla, bir ve beraber olduğunu göstermiş, depremzedelerimizin yardımına koşmuştur.

Rabbim devletimizden ve milletimizden razı olsun.

Yaşanan felaketin büyüklüğüne ve koşulların güçlüğüne rağmen, devletimizin mücadelesini görmezden gelerek felaketten siyasi çıkar devşirmeye çalışanları,

Devletimizi aciz, güçsüz göstermeye çabalayanları,

Devletin gönderdiği çadırın önünde, “çadır yok” iftirası atanlarıda, önce Allah’a, sonra da milletimize havale ediyoruz.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, teşkilatlarımız, belediyelerimiz, Ülkü Ocaklarımızla, depremzedelerimize ve deprem bölgesine yardım etmeyi sürdüreceğiz.

Saygıdeğer Belediye Başkanları, Değerli Misafirler,

Bugün 18 Mart, Çanakkale Zaferimizin 108. Yıl dönümü.

108 yıl evvel, aziz ecdadımız Çanakkale’de tarihin akışını değiştiren destansı bir vatan savunmasına girişmiş, küresel ve bölgesel senaryolar, işgal planları, sömürge hesapları, esaret projeleri Türk milleti tarafından yırtılıp atılmıştır.

Çanakkale geçilememiş; Türk vatanı ele geçirilememiştir.

Çanakkale demek, tüm imkânsızlıklara, yokluğa ve zorluğa rağmen, Türk milletinin bir ve beraber olduğunda neleri başardığının, küllerinden nasıl doğduğunun destanıdır.

Çanakkale, vurulup da yere düşmeyenlerin, düşüp de ölmeyenlerin; şehitlerin ardından gidip bayrağı yere düşürmeyenlerin şeref mücadelesidir.

Bu vesileyle, 108 yıl önce, vatan, millet ve mukaddesat uğruna şehit düşen, vatanımızın her karışını kanlarıyla sulayan aziz şehitlerimizi, kahramanlarımızı minnetle, şükranla, rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Değerli Belediye Başkanları, Kıymetli Dava Arkadaşlarım;

Türkiye Cumhuriyeti, 2000 yıllık devlet geleneğinin, binlerce yıllık kültür ve medeniyet birikiminin bugünkü temsilcisidir.

Kanla, fedakârlıkla ve büyük gayretlerle kurulan Türkiye Cumhuriyetimiz 100. Yılına ulaşmıştır.

Bir asrı deviren, bin yıldır da Türk İslam kültürüyle yoğrulan bu topraklar, stratejik konumu gereği bölgesel ve küresel sorunların doğrudan muhatabı, emperyalist güçlerin her zaman hedefi olmuştur.

Üzerinde yaşadığımız coğrafya maalesef tarihin hiçbir döneminde sükûnet bulmamış, çevresindeki enerji kaynakları, bölgesel sorunların da kaynağı olmuştur.

Bu nedenle, her zaman içeride ve dışarıda tökezlememizi bekleyenler var olmuş ve de var olmaya devam edecektir.

Bize düşen, her işimizde, milli sorumlulukla hareket ederek, canımızdan aziz bildiğimiz cennet vatanımızı, salimen gelecek nesillere emanet etmektir.

Değerli Hazirun,

Siyaset, en temelde ahlaki değerler etrafında, tutarlı ilkeler doğrultusunda yapılır.

Siyasetlerini, yapmaktan ziyade yıkmak üzerinden kurgulayan “yuvarlak masa” müdavimlerinin, geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıkladıkları “Ortak Mutabakat Metinlerinde”;

Yerel yönetim alanında HDP’ye,

Hukuk alanında FETÖ’ye,

Savunma Sanayinde Batı’ya selam çakmaları,

Yine, yakın zamanda, ortada olmayan iktidarı paylaşma kavgasına tutuşmaları, bu masanın ne denli güvensiz ve krize açık bir oluşum olduğunu aşikâr etmiştir.

Kaos Masasının Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun yeni bir “açılımdan” bahsetmesi,

CHP içindeki ulusalcıları tasfiye edip HDP çizgisindekileri ve Atatürk’e hakaret edenleri partiye doldurması,

15 Temmuz FETÖ darbe girişimine “tiyatro” demesi,

Libya tezkeresine karşı çıkması, Sınır Ötesi Tezkerelere “hayır” oyu vermesi,

Karabağ’da Türkiye’yi jurnallemesi,

Ayasofya’nın ibadete açılmasına karşı çıkıp tekrar müzeye dönüştürmek istemesi,

İHA-SİHA ve Savunma Sanayi’ne düşman gözüyle bakması,

Mavi Vatan’da Türkiye’yi yayılmacılıkla suçlaması,

Kıbrıs’ta Maraş’ın açılmasını alaya alması,

Türkiye’yi ikide bir yabancılara şikâyet etmesi,

Yabancı Büyükelçilerden Türkiye’ye müdahale etmelerini talep etmesi,

PYD’yi terör örgütü olarak görmemesi,

Afrin’de Türkiye’yi “insanlık suçu” işlemekle suçlaması,

Rusya’ya yaptırım istemesi,

S400’lere karşı çıkması,

ABD başkanı Jeo Biden’nin muhalefete destek açıklamalarıyla birlikte değerlendirildiğinde “Kaos Masası”nın Türk milletine, “müstemleke bir ülke olmaktan ve 7 partili, 7 Cumhurbaşkanı yardımcılı bir koalisyondan başka hiçbir vaadi yoktur.

Bu sebeple aziz milletimizin;

Cumhuriyetimizin 100. Yılında,

Siyasetini, milli menfaatler çerçevesinde, milletinin gözü önünde, milli varlığımıza halel getirmeyecek şekilde yapan,

“Ne işimiz var Suriye’de, ne işimiz var Libya’da, ne işimiz var Akdeniz’de” diyenlere inat, devletimizin egemenlik haklarını ve milletimizin çıkarlarını çiğnetmeyen,

Suriye’nin kuzeyindeki terör hesaplarını bozan, yanı başımızda bir terör devletçiği kurulmasına müsaade etmeyen,

Milli Davamız Kuzey Kıbrıs’ta Türklüğün kazanmasına destek olan,

30 yıldır işgal altındaki Karabağ’a Türk’ün şanlı bayrağını diken,

Gençlik yıllarımızda duvarlara yazdığımız, “Rehber Kur’an-Hedef Turan” ülkümüzü, Türk Devletleri Teşkilatıyla ete kemiğe büründüren,

Milliyetçi muhafazakâr insanımızın yüreğinde adeta bir sızı olan, Ayasofya’nın zincirlerini 86 yıl sonra kırıp, Ayasofya’yı ibadete açan,

40 yıldır ayağımıza pranga yapılan bölücü terörün kökünü kazıyan, ve

Ekonomik operasyonlara boyun eğmeyip, milletimizi ezdirmeyen, Cumhur İttifakının yanında olmaya devam edeceğinden, zerre kadar şüphemiz yoktur.

Zira bu seçimde ya, milli hak ve çıkarlarımızı korumaya devam edeceğiz, ya da ülkemiz üzerinde hesap yapan küresel güçlere teslim olacağız.

Ya istikrar ve istikbalimize sahip çıkacağız; ya da krize, kaosa ve kargaşaya boyun eğeceğiz.

Bu ülkeye verecek hiçbir şeyleri olmayanlar, aziz milletimizle paylaşacak hiçbir ortak değeri bulunmayanlar, devleti pasta gibi görüp daha ortada pasta yokken dilim paylaşımında kavga edenler ancak ve ancak “kaos” üretirler!

Biz kimin, neyi paylaşıp neden kavga ettiğine bakmadan, Cumhur İttifakı olarak yolumuza devam edeceğiz.

Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı, ilk turda ezici bir çoğunlukla seçtireceğiz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekili sayısını arttıracağız.

Sayın Genel Başkanımızın milli hafızalara kazıdığı, “Önce Ülkem ve Milletim” anlayışıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Saygıdeğer Belediye Başkanları;

“Türkiye Ehline Emanet” diyerek başlattığımız 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri sonrası yönetimini üstlendiğiniz belediyelerde, milletimizin güvenini sarsmadınız, hayal kırıklığına uğratmadınız.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin “Üretken Belediyecilik” anlayışını layıkıyla uyguladınız, fark yarattınız.

Gururla ifade edebilirim ki, Milliyetçi Hareket Partili Belediyeler, şehirlerine değer katan, en başarılı, en çalışkan belediyelerdir.

Çünkü bizim siyasetimizin amacı, daha güçlü bir devlet, daha müreffeh bir millet, daha huzurlu bir gelecektir.

Cumhuriyetimizin 100.yılında gerçekleşecek olan 14 Mayıs 2023 seçimleri; sonuçları ve yaratacağı etki itibarıyla, hem siyasi partiler hem de ülkemiz açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır.

Bize göre bu seçimler, “yüzyılın seçimi” mahiyetindedir.

Ayrıca bu seçimin ardından 2024 yılında yapılacak olan yerel seçimler hiç kuşkusuz 2023 seçimlerinin gölgesinde gerçekleşecektir.

Bu açıdan bakıldığında 2023 seçimleri sadece milletvekilliği ve Cumhurbaşkanı seçimi olarak ele alınmamalı, aynı zamanda bir yerel seçim gibi de değerlendirilmelidir.

Dolayısıyla, Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünde, hep birlikte, tüm teşkilatlarımızla, Cumhur İttifakı’nın yeni bir demokrasi zaferi kazanmasını sağlayacağız, Lider Ülke Türkiye’ye giden tarihi yürüyüşe hep birlikte katkı vereceğiz.

Geleceğin Lider Ülke Türkiye’sine giden yolda, hepinize güveniyor, başarılar diliyorum.

Allah yar ve yardımcımız olsun diyor;

Sözlerimi ozanlar pirimiz Dede Korkut’un yüzyıllar öncesinden verdiği kutlu bir mesajla bitirmek istiyorum;

“Devletli oğul olsa ocağının korudur.

Oğul da neylesin, baba ölüp mal kalmasa.

Baba malından ne fayda, başta devlet olmasa.”

Allah “DEVLET”imizi başımızdan eksik etmesin, Türk milleti ebediyyen var olsun.

Sağ olun var olun, Cenabı Allah’a emanet olun.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Doğuş Partisi: Siyasette biz de varız!

HIZLI YORUM YAP