Hristiyanlardan Üstün Dökmen’e tepki

Türkiye’de bazı çevrelerin başörtülü psikiyatrist veya psikolog olamayacağına ilişkin görüşleri tartışılırken Amerikan The Journal of Psychiatry adlı mesleki dergide Missouri Üniversitesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Armando Favazza “Psikiyatrlar tedaviye Hristiyan sembollerini entegre edebilir” görüşünü savundu.

 

Ayrıca İngiltere’de “Hristiyan Tıp Bursu” (Christian Medical Fellowship) adlı bir kuruluş olduğu ortaya çıktı. Örgüt 1949 yılında kurulmuş ve bugün yaklaşık 5 bin doktor, 900 tıp ve hemşirelik öğrencisi ile 300 hemşire ve ebe üyesi var. Amerika’da ise Missouri University psikiyatri profesörü Armando Favazza tarafından yayınlanan bir makalede günümüz psikiyatrlarının tüm psikiyatri hastalıklarında olmasa bile bazılarında din adamlarıyla işbirliği yapmalarını tavsiye etti. Favazza, makalesinde “Çoğu psikiyatrist daha önce tanımlanan Hıristiyan terapilerini kullanmayacak olsa da, tedavi edici sürece Hıristiyan sembollerini entegre edebilir” dedi.

 

-İNGİLTERE’DE HRİSTİYAN PSİKİYATRİST DERNEĞİ 1949’DA KURULMUŞ-

 

İngiltere’de “Christian Medical Fellowship” adlı dernek 1949 yılında kuruldu. Amacı psikiyatri dahil tıbbi tedavide Hristiyanlığın sağladığı öne sürülen avantajları araştırmak, uygulamak ve burs vermek.

 

Derneğin bugün yaklaşık 5 bin doktor, 900 tıp ve hemşire öğrencisi ile 300 hemşire ve ebe üyesi var.

 

Derneğin internet sitesinde “Psikiyatride Hristiyanlar” adlı makalede “Seküler bir sağlık hizmetinde gerçekçi olmayan beklentilere karşı korunmamız gerekirken, tıpta maneviyata artan ilgi, kurtarıcı bir ahlaka sahip Hıristiyan psikiyatri birimlerini daha gerçekçi hale getirebilir” deniliyor.

 

İngiltere’de Hristiyanlık, sağlıkta faydalı olduğu inancıyla, tıp bilimine katkı için kullanılırken sözkonusu derneğin yayınlarının birinde “Psikiyatrideki Hristiyanlar şu benzersiz katkılarda bulunabilir” denildi ve şöyle devam edildi:

 

“-İlgili manevi faktörlerin takdir edilmesi dolayısıyla hastaların gerçekten bütüncül değerlendirmesi ve yönetimi.

-İnançlarını da anlayan yetenekli bir uygulayıcıyı görmekten daha rahat olabilecek Hıristiyan hastalarla ilgilenmek.

-Uygunsa, hastanın bakımına manevi katkısı olabilecek diğer yardımcılarla irtibat kurulması.

-Ruh sağlığı hizmetleri ve kilise arasında daha iyi anlayış ve işbirliğini kolaylaştırmak.

-Araştırma ve kanıta dayalı uygulama yoluyla gerçek maneviyatın sağlık hizmetleri alanına dahil edilmesinde rol oynamak.”

 

-HRİSTİYANLARDA VARSA MÜSLÜMANLARDA NEDEN OLMAMALI?

 

Dinin bütün psikiyatrik hastalıkları tedavi etmesi iddiası doğru değil. Ancak dinden bazı unsurların bazı psikiyatrik veya psikolojik sorunların çözümünde yardımcı olabileceği bilim tarafından kabul ediliyor. Missouri Üniversitesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Armanda Favazza’nın “Akıl Hastalıklarında Modern Hristiyan Tedavisi” başlıklı makalesi American Journal of Psychiatry, Sayı 139’da 6 Haziran 1982’de yayınlanmış. Makalenin amaç bölümünde şöyle denildi:

 

“Bilimsel psikiyatrinin gelişmesiyle birlikte yirminci yüzyılda, psikiyatri ve din arasında bir düşmanlık ortaya çıktı. Bununla birlikte, bu iki şefkatli mesleğin üyeleri arasında son 20 yılda (Yani 1960’lardan itibaren) karşılıklı olarak faydalı bir yakınlaşma var.

 

Pekçok rahip ve papaz, eğitimleri sırasında psikoloji ve danışmanlık teknikleriyle tanışıyor. Dini liderlerle psikiyatri konsültasyonu programları oluşturuldu. Piskoposluklardaki danışmanların aktif klinik eğitim programları ve profesyonel organizasyonları var ve psikiyatristlerin temas kurduğu piskoposluk danışmanlarının çoğu, oryantasyonda ağırlıklı olarak psikiyatrik olan bir tür dini psikoterapi uyguluyor. Bu makalenin bir amacı, psikiyatristleri, esas olarak profesyonel piskoposluk danışmanlık hareketinin dışında kalan akıl hastalıklarının iyileştirilmesi için modern Hıristiyani uygulamalar hakkında bilgilendirmek.”

 

Makalede Amerika’da bilinen bir dini-iyileştirme örneği anlatıldıktan sonra “anıların iyileştirilmesi” yoluyla daha iyi zihinsel sağlığa erişmenin, Dennis ve Matthew Linn’in “Healing of Life’s Hurts” kitabının konusu olduğuna değinildi ve şöyle devam edildi:

 

“Kitabı St. Louis’deki Wohl Psikiyatri Kliniğinde terapist olarak pratik deneyime sahip Cizvitler yazdı. Çeşitli Katolik üniversitelerinde şifa üzerine dersler verdiler ve kitapları hem dini hem de seküler üniversite kampüslerindeki tartışma grupları için popüler bir metin. Kitabın mantıksal ve sıkı organizasyonunun yanı sıra tıbbi ve dini kavramların entegrasyonuna yönelik bilimsel yaklaşımı onu bir dini grup tartışması için çok uygun kılıyor.”

 

Makalede Vatikan’ın “Dinsel bakımda (tedavide), yalnızca teolojik ilkelerden değil, aynı zamanda seküler bilimlerin, özellikle psikoloji ve sosyolojinin bulgularından da uygun şekilde yararlanılmalıdır. Böylece müminlerin hayatı daha eksiksiz ve olgun bir şekilde yaşamaları sağlanabilir” tavsiyesi de yer aldı.