42,4767$% 0.12
49,2144€% 0.13
5.683,04%0,86
9.468,00%0,82
37.757,00%0,83
10.857,17%-0,28
3731057฿%0.3166
02:00
Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun öğrencisi olduğu Ege Üniversitesi yerleşkesinde öldürülmesinde en çok tartışılan isim uyarıları hiçe sayan rektör Candeğer Yılmaz olmuştu. Ülkücü avukatlar, ihmali gerekçesiyle Candeğer Yılmaz’ı da dava etmişti. Davada mahkemenin verdiği cezaya yapılan itiraz istinaf tarafından reddedildi.
20 Şubat 2015’te Ege Üniversitesinde çıkan olayda, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu hayatını kaybetmiş, 7 kişi ise yaralanmıştı. Olayla ilgili gözaltına alınan Sosyoloji Bölümü 4. sınıf öğrencisi Nurullah Semo tutuklanmıştı. Nurullah Semo, “kasten öldürmek” ve “devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak” suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmıştı.
Çakıroğlu’nun üniversite yerleşkesinde öldürülmesinde ihmali olduğu iddia edilen, aralarında eski rektör Candeğer Yılmaz’ın da bulunduğu üniversitenin bazı eski yöneticileri hakkında, Yükseköğretim Kurulu, soruşturma izni vermiş ve sanıklar hakkında “görev ve yetkinin kötüye kullanılması” suçundan dava açılmıştı. İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda, Candeğer Yılmaz ile Prof. Dr. Ersin Doğer’in “görevi ihmal” suçunu işledikleri gerekçesiyle yirmişer bin lira adli para cezasına çarptırılmasına karar vermişti. Sanıklar Özkan ve Silkü’nun ise beraatine karar verilmişti.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi, İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin kararını, Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili ve sanık avukatlarının itirazları üzerine inceledi. Daire, yerel mahkemenin kararının hukuka uygun olduğunu, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu, eylemin doğru olarak nitelendirildiğini bildirdi. Dönemin rektör yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü ile genel sekreter Prof. Dr. Mehmet Bülent Özkan hakkında verilen beraat kararlarına ilişkin itirazları da yerinde bulmayarak reddetti.
Sanıklar hakkındaki, 8 ay 10 gün süreyle kamu görevi hak ve yetkisinin kullanmalarının yasaklanmasına ilişkin karar ise temel cezanın belirleniş şekli dikkate alınarak “takdiren 150 güne” düşürüldü. Dairenin verdiği karar, cezaların adli para cezası olması nedeniyle kesinleşti.
Sanık savunması ve tüm dosya kapsamı ile sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm
kanıtları inceleyip irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı
gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli
görmeyen mahkemenin beliren doğru takdir ve kanaati karşısında sair istinaf itirazları yerinde
görülmemiştir.
Ancak;
Oluşa uygun olarak sanıkların üzerine atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığından
CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yanı
sıra sanıkların suç işleme kastı ile hareket etmediklerinden bahisle de CMK’nın 223/2-a-c
maddesi gereğince beraatlerine karar verilmesi hukuka aykırı olup; bu hukuka aykırılık
CMK’nın 303/1-c maddesinin verdiği yetki ile düzeltilebilir bir yanılgı olduğundan;
İstinaf kapsamındaki hüküm fıkrasında dayanak Kanun maddesi olarak yazılan
“CMK’nın 223/2-a-c” maddesinin karardan çıkartılarak yerine “CMK’nın 223/2-a
maddesi” yazılmak suretiyle,
Sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün CMK’nın 280/1-a maddesi uyarınca
CMK’nın 303/1-c madde ve fıkrasının verdiği yetkiye dayanılarak DÜZELTİLEREK
İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
CMK’nın 286/2-g maddesi gereğince KESİN olmak üzere;
2- Görevi kötüye kullanmak suçundan sanıklar Candeğer Yılmaz ve Ersin Doğer
haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının
incelenmesinde;
Mahkemenin kararında düzeltme yapılan husus dışında usule ve esasa ilişkin
herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik
olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak
nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın düzeltme yapılan husus
dışında kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından sair istinaf itirazları yerinde
görülmemiştir.
Ancak;
TCK’nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu
işlediği kabul edilen sanıklar hakkında, aynı Kanun’un 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca,
cezasının infazından sonra başlamak üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir
katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi sırasında,
belirtilen gün sayısının bir katından anlaşılması gerekenin TCK’nın 50/1-a maddesince
belirlenen netice cezanın kendisi olup hükmolunacak hak yoksunluğunun da TCK’nın 3.
maddesi de gözetilerek belirlenmesi gerekirken azami hadden hüküm verilmesi,
Nedeni ile hukuka aykırılık mevcut olup, başvuranın istinaf itirazları bu itibarla
yerinde ise de bu hususun esasa etkili olmayıp düzeltilmesinin de yeniden yargılamayı
gerektirmediği, bu hususta Dairemizce CMK’nın 280/1-a maddesi delaleti ile CMK’nın 303.
maddesi kapsamında karar verilmesinin mümkün olduğu kanaatine varılmakla;
İstinaf kapsamındaki hükümde 53/5. maddesine ilişkin düzenleme yer alan “takdiren
8 ay 10 gün süreyle” ibaresinin çıkartılıp “, temel ceza miktarının belirleniş şekli de dikkate
alınarak ” takdiren 150 gün süre
ibaresinin eklenmek suretiyle;
Sair yönleri usul ve yasaya uygun olan Hükmün CMK’nın 280/1-a maddesi uyarınca
DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
Dair CMK’nın 286/2-a maddesi gereğince KESİN OLMAK üzere 23/06/2022
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
ABD’den Musul saldırısı için ikiyüzlü taziye mesajı!
1
Yargıtay kararı beklenmeden davalı yerler ihaleye çıkarılıyor!
2
Antalya Havaalanında uçak yangını… İşte yangından ilk görüntüler!
3
Ehliyet affı çıkmasına ramak kaldı… Ehliyet affı bekleyenler ne yapmalı? İşte Ehliyet affı gelişmeleri!
4
Aslı Bekiroğlu Fotoğrafları yeniden gündemde! Aslı Bekiroğlu’nun Çıplak Fotoğrafları ve Yorumu
5
Berk Oktay Müslüman mı?