34,3054$% 0.31
37,5445€% -0.07
2.925,56%1,27
4.957,00%0,97
19.767,00%0,96
8.876,22%-0,98
2156288฿%-0.24987
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’de yaptığı konuşmanın büyük bölümünü sığınmacılara ayırdı. MHP’nin sığınmacılardan doğan rahatsızlığın farkında olduğunun altını çizen Devlet Bahçeli, “sabahtan akşama gönderilmeleri mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Türk Milletinin sığınmacılardan rahatsızlığı artarken, 2023 seçimlerinde en belirleyici başlıklardan birinin bu konu olduğu düşünülüyor. Son dönem sığınmacıların karıştığı tacizler, sergiledikleri tavırlar tepkilerin dozunu artırırken siyasilerden de birer birer açıklamalar geliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ardından son olarak MHP Lideri Devlet Bahçeli de bu rahatsızlığı dile getirdi.
“Bir defa düzensiz göç adı konmamış bir istiladır.” diyen Devlet Bahçeli, “Mutlak süratte önüne geçilmeli, yakalananlar derhal gönderilmelidir. İkinci olarak ve esasen Suriyeli sığınmacıları sabahtan akşama ülkelerine göndermek hem doğru hem de mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.
Türk milleti zorda kalanlara, darda olanlara, uzanacak el bekleyenlere, çare arayanlara, imdat çığlığı atanlara hiçbir zaman bigane kalmamış ve mesela Suriyeli sığınmacılara kapısını ve kucağını sonuna kadar açmıştır.
Bu tavır asil ve alicenap bir tavırdır.
Tarihi, kültürel ve inanç temelinde inkârı mümkün olmayan müştereklerimiz bulunan sığınmacıların, geçici koruma statüsüyle buyur edilip güvence altına alınması gayet doğal ve insani bir muameledir.
Türk milleti her zaman mazlumların yanındadır.
Kaldı ki Türk milleti beklenen, istenen, sevilen, özlenen, yolu gözlenen, iyi gün değil kötü gün dostu olan muhteşem bir beşeri kudretin adıdır.
Türk olmak, diğer bütün hasletlerinin ve haysiyetle pekişmiş muazzez değerlerinin yanında, düşene vurmak için tetikte bekleyen odaklara dik duruş demektir.
Türk demek, mazluma sığınak, garibe korunak, zalime hezimet, zulme mağlubiyet, Hakk’a teslimiyet, hakikate sadakat, halka riayet demektir.
Türk olmak haksızlığa direnen cesaret, aç ve açıkta olana sahip çıkacak hayatiyet demektir.
Türkiye gelişmişliği ve medeniliği ile övünen tüm ülkelere insani ve vicdani nitelikleriyle teçhiz edilmiş ibret ve insaf dersi vermiştir.
Ekmeğimizin azlığına çokluğuna bakılmadan soframız açılmıştır.
Biliniz ki, bir yıldız ne kadar büyükse, o kadar sıcak ve parlak olur.
Türk milleti medeniyetler ve milletler gökyüzünde sıcaklığıyla, parlaklığıyla şan almış, şöhret olmuş Süheyl Yıldızı’dır.
Kıskanan kıskansın, çekemeyen kendi işine baksın, biz vakarımıza yakışanı yaparız, tarihi mirasımız hangi istikameti gösteriyorsa oraya doğru yol alırız.
Ancak düzensiz göç ve sığınmacı sorununu, soğukkanlı ve sağduyulu şekilde kavramanın daha da ötesinde dün, bugün ve gelecek mizanında stratejik akılla ve milli çıkarlarımıza muvafık halde analiz etmek, tedbir geliştirmek mecburiyetindeyiz.
Biz demografik istikbalimizi, bununla içiçe geçmiş egemenlik ve istiklal haklarımızı düşünmek, dert etmek, ne yapabiliriz sorusuna köklü cevaplar bulmak zorundayız.
Son günlerde ülkemizde geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sığınmacıları bahane ederek toplumsal infialin ateşini tutuşturmak arayışında olan bazı görevli provokatörlerin, sosyal medyada taşeronluk yapan müfsitlerin devrede olduğu net olarak görülmektedir.
Memnuniyetle müşahede ediyoruz ki, bugüne kadar hükümet bu konuda tavizsiz bir duruş sergilemiş, tedbirleri zamanında ve yol kazasına mahal vermeden peyderpey almıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin düzensiz göç konusunda ve geçici koruma statüsüyle Türkiye’de bulunanlara yönelik bakışı ve temin ettiği politikası açıktır.
Bir defa düzensiz göç adı konmamış bir istiladır.
Mutlak süratte önüne geçilmeli, yakalananlar derhal gönderilmelidir.
İkinci olarak ve esasen Suriyeli sığınmacıları sabahtan akşama ülkelerine göndermek hem doğru hem de mümkün değildir.
Uluslararası hukuktan doğan sorumluluklarımız vardır.
Fakat Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrılış ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalkar kalkmaz güvenli ve gönüllü bir şekilde geldikleri gibi uğurlamak da bizim asıl önerimiz, asıl önceliğimiz ve şaşmayacağımız hedefimizdir.
Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır.
Türk milletinin mevcut nüfus dokusunun, toplumsal huzur ve güvenliğinin sağlam esaslara bağlanması vazgeçilmez amacımızdır.
Her insanın kendi yurdunda emniyetli ve esenlik içinde yaşamaya hakkı vardır.
Özellikle önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmelerine de hiç gerek yoktur.
Suriye’de ateş söner sönmez herkes evine barkına Türkiye’nin güvencesi altında kavuşmalıdır.
Levent Gültekin’in Abdullah Gül kesin seçilecekti, Bekir Ağırdır araştırmıştı iddiasına yalanlama geldi