Elinde havlu ve temizleme spreyi bulunan Latife Peker (47) geçen Salı sabahı Deventer'de Bakkerij Mevlana'da bir soyguncuyu kovdu. O anların görüntüleri an be an güvenlik için bulundurulan kameralar tarafından kaydedildi. Toz beziyle satırlı hırsızı püskürten Konyalı kahraman Latife Peker cesur anne oldu!
Müşteri çelme taktı
Silahlı soyguncu hala kasadan para çalmaya çalışsa da, acele eden bir müşteri onu kelimenin tam anlamıyla mağazadan attı.
"Annem cesur davrandı”
Şu anda viral hale gelen soygunun gözetim görüntüleri, bıçaklı bir soyguncunun sabah 7 civarında fırına girdiğini ve doğrudan kasaya saldırdığını gösteriyor. Soyguncu 47 yaşındaki Latife'yi korkutup kaçırmaya çalışır, ancak Latife toz bezini ve temizlik şişesini alır ve ona şiddetle dövmeye başlar. Birkaç saniye sonra, bir müşteri mağazaya çığlık atıyor, ardından soyguncu parası için yumurta alıyor ve gidiyor.
Latife Peker şoktan çıkamadı
Bir gün sonra anne ve oğul birlikte iştedirler. Latife hala şoktan kurtuluyor ve el hareketleriyle soyguncuyu nasıl korkutup kaçırmaya çalıştığını açıklıyor. Evin sahibi olan oğlu Yasir (31), soygun sırasında henüz yataktaydı. Yasir, fırından çok uzakta değil ve oraya koşar. Soyguncuyu işten atan müşteri, aile gelene kadar Latife ile ilgilenir. "O bizim için gerçek bir kahraman. O adam siparişinin parasını bile ödemek istedi ama biz bunu ilettik ve teşekkür ettik. Ama bütün o yaygaraya rağmen, onun kim olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok. Umarız onunla hala iletişim kurabiliriz."
latife de müşteri de zarar görmedi
Yasir, normalde tezgahın arkasında duran kuzeniyle birlikte fırını işletiyor. Şimdi tatil nedeniyle orada değil, bu yüzden Latife geçici olarak fırında çalışıyor.
Neyse ki aile için bir cızırtı ile sona erdi. Hem Latife hem de müşteri zarar görmedi ve neredeyse hiç ganimet alınmadı. "Güne daha yeni başladık, bu yüzden henüz ciromuz olmadı."
Gün boyunca müşteriler Latife'ye desteklerini göstermek için geliyorlar. “Türk konsolosluğu bile aradı. Görüntüleri internetten de görmüşler. Annemin çok güçlü bir kadın olduğunu düşünüyorlardı.”