Alevi Bektaşi federasyonundan Avusturya açıklaması: Darısı Türkiye’deki bizlerin başına!
Alevi Bektaşi federasyonu bir açıklama yaparak Avusturya'da Alevilerin kısmen inanç olarak tanınmayla önemli bir kazanım elde ettiğini, bunun gibi kazanımın Türkiye için de beklendiğini ifade etti. Alevi Bektaşi federasyonundan Avusturya açıklaması: Darısı Türkiye'deki bizlerin başına!
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun 13 yıldır hukuksal “tanınma” için verdiği
hukuki eşit haklar mücadelesi sonucunda, 14 Mart 2022 tarihinde Avusturya Milli
Eğitim, Sanat ve Kültür Bakanlığı bünyesindeki Din İşleri Dairesi tarafından “Tüzel
Kişilik” hakkı kazanarak, devlet nezdinde “Kayıtlı İnanç” statüsü elde etmiştir.
Türkiye’de mezhepçi ve siyasal İslamcı bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı,
Avrupa’da Alevilere “Kuran, Sünnet, Cami ve İslam” dairesi içinde eritmek için yoğun
çaba göstermektedir.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu
AABF’de tıpkı bağlı olduğu Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ve Türkiye Alevi
Bektaşi Federasyonu ve Bileşenleri ile aynı düşünsel ve hukuksal mücadele eksende
yer alarak, Alevilerin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dayattığı kırmızı çizgilerini
reddederek, asimilasyona, tanımlanmaya, Diyanet İslamı içinde eritilmeye itiraz
etmektedir.
Türkiye’deki Diyanet’te olduğu gibi
İşte, tam da bu gerekçe ile AABF’nin mevcut yönetimi, verdiği hukuksal mücadele ile
Avusturya’nın 2015 tarihli yeni İslam Yasasının, tıpkı Türkiye’deki Diyanet’te olduğugibi, Avusturya’da “Kuran, Sünnet, Cami ve İslam” dairesi dışında kalmaya izin
vermeyen mevzuatının dışında bağımsız olarak “özerk” ve “tüzel kişiliğe” sahip
olmak istemiş ve bu hakkı elde etmiştir.
Alevi Bektaşi Federasyonu
Alevi Bektaşi Federasyonu olarak bu kazanımı önemsiyor yapılan teolojik
tartışmaların kazanımı gölgelemek adına bilinçli bir yaklaşım olduğunu biliyoruz.
Alevilik ve Aleviler adına yapılan her hukuki mücadele değerli olup geleceğe bırakılan
miras olarak görüyoruz.
Türkiye’de hukuki kazanımların emsal olmasını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
kararlarının uygulanmasını da acil olarak siyasal iktidardan bekliyoruz.