DOLAR

32,4035$% 0.14

EURO

34,5637% 0.38

GRAM ALTIN

2.456,54%0,75

ÇEYREK ALTIN

4.148,00%-7,31

TAM ALTIN

16.591,00%-2,22

BİST100

9.711,78%-1,04

BİTCOİN

2144021฿%3.51161

İkindi Vakti a 16:52
İstanbul AÇIK 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Orbit Haber
  • GÜNDEM
  • Mete Yarar TSK’daki görevinden neden ayrıldı? Mete Yarar Ordudan neden ayrıldı?

Mete Yarar TSK’daki görevinden neden ayrıldı? Mete Yarar Ordudan neden ayrıldı?

Güvenlik politikaları uzmanı olarak her gün çeşitli kanallarda askeri değerlendirmeler yapan Mete Yarar’ın TSK’da görev yaparken ordudan neden ayrıldığına yönelik iddialar kafaları karıştırdı. İddialara göre terörle mücadele konusunda kanallarda yorum yapan Mete Yarar ordudan uzaklaştırıldı. Mete Yarar TSK’daki görevinden neden ayrıldı? Mete Yarar Ordudan neden ayrıldı?

Mete Yarar TSK’daki görevinden neden ayrıldı?

İddiaların ardından akıllarda Mete Yarar TSK’daki görevinden neden ayrıldı? sorusu kaldı. İddialara göre Mete Yarar askerlik görevini yaparken bir yandan ticaret yaptı. Hatta bu ticareti Barzani ailesiyle yaptı. İddiaları ortaya atan isim Alaittin Cebeci adlı Mete Yarar’ın eski bir meslektaşı ve şimdi de gazetecilik yapıyor. Ancak Mete Yarar hakkında internette yer alan bilgilerde, 2004 yılında binbaşı rütbesindeyken emekli olduğu yazılı. Emekliliğin ardından dış ticaret yapmış. Ancak şirketinin hangi ülkelerle dış ticaret yaptığına dair bilgi yok.

Samsunlu eski asker gazetecinin Mete Yarar İddiaları

Samsunlu eski asker Alaittin Cebeci de, Mete Yarar’ın garip ticari ilişkileri nedeni ile Metet Yarar’la mahkemelik olmuş. Mete Yarar, Alaittin Cebeci’den şikayetçi olmuş. Şikayet dilekçesini ve savunmasını facobook’tan paylaşan Alaittin Cebeci cevabında şu ifadeleri kullanmış.

Müşteki; (Mete Yarar) TV kanallarında katıldığı birçok panellerde; yaptığı konuşmalarda kendisine verdiği ve yakıştırdığı “güvenlik uzmanı” unvanı payesini kullanmaktadır. Program yapımcıları ve halkımız bilmeye bilir; gerek Türk Ordusunda gerekse güvenlik birimlerinde “güvenlik uzmanı” diye bir birim yoktur; unvanda yoktur. Türk Silahlı kuvvetlerinde, uzman er, uzman onbaşı ve uzman Çavuş vardır. Tıpta da Uzman doktorlar vardır. Müştekinin kendi kendine uydurduğu bir yanlışa dikkat çekip okuyucuların doğru ve gerçeği öğrenmeleri amacını güttüğüm gerçeği yadsınarak, hakaretle yaftalanması doğru değildir.
Müşteki, Tokat ili Nüfusuna kayıtlı olsa da kendisini Samsunlu olarak tanıtmaktadır. Babası, Halil Yarar Samsun’da ikamet etmekte olup Askeri Gazinoda tesadüfen
tanıştım. Müşterek dostlar ile beraber otururken, arkadaşlar; “gazetede yazdığımı” söyleyince oğlundan bahsederek, “benim oğlumda yazıyor, sizi tanıştırayım” istedi. Bu teklife sessiz kaldım. Ancak daha sonra konu terörden açılınca baba Halil Yarar; haklı olarak, her baba gibi oğlundan gurur duyarak, Mete Bey’in, Kuzey Irak’taki anılarını abartılı bir şekilde anlatmaya başladı. Konunun ana teması tabii ki Mete YARAR oldu. Çok teferruatlı olarak Müstafi Binbaşı YARAR’IN Kuzey Iraktaki enerji şirketi ile olan diyaloglarından bahsetti. Oğlunun, Enerji şirketinin kendine iş teklif etmesi üzerine de TSK dan ayrılması karşısında uğrayacağı zararları karşılamak üzere bir milyon dolar civarında bir çek yazdığını ve bu çekinde duyulmaması, ifşa olmaması için bizzat kendisi tarafından tahsil ettiğini, paranın daha sonra Mete Yarar’a teslim ettiğini ve ilişiği kesilinceye kadar da hem devletten hem de şirketten uzun zaman maaş aldığını söyledi.
Mete YARAR Piyade Subayıdır. TSK de iken geçici görevle bulunduğu Irakta; bir veya birkaç basın kuruluşu sahibi de olan enerji şirketi mensupları ile kurduğu ilişki nedeni ile TSK dan ilişiği kesilince Televizyoncu olmadığı halde TRT ye belgesel hazırlayıp bayağı da para kazandığını v.s. öğrenmiş oldum. Samsun’da yaşayan biri olarak da şahıs böylece dikkatimi çekti.
Mete Yarar Irakta bulunduğu sırada temayüllere, aykırı olarak Barzani ile ilişkili ve ortak bazı şirket yöneticileri ile samimi ilişkiler içinde olduğu için komuta kademesi tarafından birçok kez ikaz edilmiş, ancak yapısı gereği emirlere uymadığı görülünce görev yeri değiştirilerek, başka bir göreve atanmasının yapılacağını öğrenmesi üzerine üzülmüştür.
Yeni görev yerine atanmasını kendisini ağır gelmiş olacak ki enerji şirketi ortakları ile görüşüp, üst düzey yöneticilerin de icazeti ile hiçbir subaya nasıp olmayan olanaklara kavuşturularak emeklilik hakkını kazanmasına çok az bir süre kala ordudan ilişiğinin kesilmesini istemiş ve bu istek bekletilmeksizin uygulamaya konulmuştur. Televizyon Kanallarında söylediği gibi oğlunun özleminden değil, disiplin anlayışı ve özel hayatı nedeni ile TSK den ayrılmaya zorlanmıştır. Bu olaydan sonra TSK küsmekle kalmamış; tüme yakın devre arkadaşları ile dahi irtibatı kesmiştir veya arkadaşları ilişkilerini bitirmiştir.
Savcılığın ilgili yazımdan çıkarıp; “suç saydığı” ve iddianamenin son sayfasında belirttiği cümleleri okuduğumuzda; “Her yandaş gibi Mete bu dönemde iyi para kazanmıştır. Birazda burnu büyümüştür.” Sözü hakaret değil tanımlamadır. Ve de çevresinde kibirli ve yüksek gönüllü olduğu da dillendirilen bir kişidir.” Burnun büyüdü” sözü halk arasında kullanılan hem de çok kullanılan bir terimdir.
Günümüz medyasında, İktidara yakın olanların para kazandığı her gün işlenmekte, bu kişilerle kısaca “yandaş” dendiği herkesin malumudur ve gerçektir de. Mete Yarar’a hitaben; “mevcut yerini muhafaza etmek için bazı kişilere yağ çekmen, sana yakışmaz” demem bir hakaret değil, giydiğimiz üniformanın onurunu söylemek için bir serzeniştir. Ben bu yazımda hiç sevmediğim halde geçmişte terörle mücadelede bizlere büyük destek vermiş bazı politikacılara dahi saygı duyduğumu söylemem de Müştekiyi üzer mi bilmem de beni üzmez. Müşteki Tarihe mal olmuş ve bugün rahmete kavuşmuş Sayın Demirel, Ecevit, Erbakan için bu gün dahi TV kanallarında övgü ile bahsedemez.
Müştekiye hitaben; “Mete Bey boş ver; etini, balığını ye, şarabını iç ne yapacaksan yap; kutsallara dokunma” diye yazmışım! “Şarap” sözünü hakaret sayan müştekinin; şarabın Kutsal bir içecek olduğunu bildiğini sanıyorum. Birçok dinde de cennete de kutsal sayılır. Sırf bu cümleyi yazmak için yazının sonunu bir kaç defalar değiştirdim. Argo bir anlama gelmesin diye başka içeceklerin adını dahi yazmaktan imtina ettim. Müştekinin buradaki maksadı bazı çevrelere dindar görünme arzusunun zedelendiği düşüncesidir.
Mete Yarar birçok insan gibi; gücü ve övünmeyi sever! Şikâyet dilekçesinde dahi yazmış olduğu bir kitabın gelirini Samsun Milli Eğitim Müdürlüğüne okul yaptırmak için bağışladığını söylerken maksadı okul değil reklamdır. Türkiye nin en ünlü yazarları bile tek kitaptan bırakın okul yaptırmayı bir derslik yaptıracak parayı kazanamaz. Üstelik Mete Yarar burada bu kitabının reklamını yaparken; mahalli TV kanallarını Vali veya Vali Yardımcılarının odasına davet ederek-ettirerek reklamını da yapmayı ihmal etmemiştir. Gerek görevde gerekse emeklilik döneminde; bizlerinde okullara ve fakir öğrencilere hatta ailelere yaptıklarımı listeleyip yazarsam önce kendimi ayıplar ve utanırım-arlanırım.
Mete YARAR güçlü görünmeyi sever! İstanbul’da Çek-senet mafyası ile girdiği silahlı çatışmada yaralanmış, medya önünde; kendini yaralayanları, yakalayan polise değil, Emniyet Müdürü dostu olduğunu beyanla “ Müdür devreye girip sanıklar kısa dönemde yakalandı” diyerek sadece İl Emniyet Müdürüne teşekkür etmiştir. Amaç güç ile erk ile yan yana görüntü vererek karşı tarafın zor durumda kaldığını hesaplamadan ön planda güçlü görünmektir.
Tarafımdan SAMSUN Gazetesinde yazılan 01 Şubat 2019 tarihli ve “ Çok Zoruma Gitti” başlıklı yazıyı, aynı günün gece saatlerinde bir arkadaşından öğrenen Müşteki, gece yarısı Telefonla gazetenin sahibini arayarak tehdit etmiştir. Zor durumda kaldığında aklına ilk gelen yasalar değil sahip olduğunu sandığı güçtür. SAMSUN gazetesi yetkilileri ile yaptığı konuşmada; kullandığı üslubunda nezaket kaidelerini aşmış, siyasi erge yakın olduğu imajını yaratmaktan çekinmemiştir. Kendini yasaların üzerinde sayarak” gazeteyi kapattırmak ve tazminat ile cezalandırmakla tehdit edip; “yazıları kaldırmaz Alaittin Cebeci’yi Gazeteden kovmazsanız” diye başlayan tehditlerini devam ettirmiştir. Bunun üzerine yazılarıma son verilmiştir. 2 Şubat günü beni arayan gazete yöneticileri özür dileyip, ekonomik sıkıntı içine düşeceklerini, belirterek olanlardan üzüntü duyduklarını söylemişlerdir. Tehditler nedeni ile de hiçbir yasal yola başvurulmadan hiçbir ücret almadığım ve çıkarım olmayan gazeteden ilişiğim kesilmiştir.
Müşteki tanıdığı her kişinin gücünden bir şekli ile faydalanma arzusu içinde davranış sergilemeyi alışkanlık haline getirmiş, bu konuda diğer basın organlarında benim yazdıklarımla mukayese edilmeyecek ağır eleştirilere muhatap olmaya hala devam etmektedir.
Müşteki güç gösterisi ile sindirme arzusu içinde görünmekten sanılandan da fazlası ile mutlu olmaktadır.
Bu tahkikatı yürüten Sayın Cumhuriyet Savcısının, “taraflar arasında yapılan uzlaşma işlemlerinin, şüphelinin teklifi kabul etmemesi nedeni ile olumsuz sonuçlandığı” şeklindeki kanaate ulaşması eksik bilgilendirmedir.
Telefon irtibatı ile Beni uzlaşmaya çağıran soyadını hatırlayamadığım Ahmet isimli polis amirinin; makamında bana hitaben ”Mete Yarar’ın avukatı Çağdaş Çelik ile görüştüm, uzlaşmayı kabul etmedi” demesi üzerine; bana hitaben; “siz kabul ediyor musunuz” şeklinde sorması üzerine bende kabul etmedim ve belgeyi imzalayıp makamdan ayrıldım!
Aradan bir gün geçtikten sonra Emniyet Amiri Ahmet Bey beni arayarak “Mete beyin avukatı aradı, 30.000 (Otuz bin) lira verirseniz uzlaşıp davadan feragat edeceklermiş “ dedi. “Asla kabul etmeyeceğimi” söyledim.
Mete Yarar’ın dünyası paradır. Babasına dediği gibi “Çeşme akarken küpü doldurmaya” çalışmaktadır. Ben; benden istediği paranın meblağı için de şekli için de yüz yüze gelmiş olsam; kendisini en ağır şekilde kınarım.
Yukarıda yazdıklarım Mete Yarar’ın Binbaşı iken; henüz ilişiği kesilmeden, ikramiyesini almadan; ordudan niçin ayrıldığının eleştirel açıklamasıdır. Geride20 yıllık( savcılık iddianamesinde yanlışlıkla 145 yıllık yazılmıştır) hizmeti ve alacağı ikramiye varken, erken ayrılarak çalışacağı şirketten, yoksun kalacağı maaş ve ikramiyeyi fazlası ile peşin almıştır. Ki emekliliğini doldurmaya da sadece bir yıldan biraz fazla bir zaman vardır.
Tüm anlattıklarım ve yazdıklarımdan da anlaşılacağı gibi; Müşteki, bir yandan ekranlarda olmayan unvanı uydurarak, siyasi içerikli konuşmalar yanında, derin strateji uzmanlığı, istihbarat ve lojistik konularında da uzmanlık unvanını kullandığı için üzüntü verecek şekilde görsel basında emekli komutanlar tarafından sert şekilde ikaz edilmiştir. Yazımda-yazılarımda Terör örgütü ile mücadelemizde çektiğimiz zorlukları da dillendirdim.
Ulusal kanalların Ekranlarında halka iddialı söylemlerde bulunan kişilerin görev alanlarının söylemlerine ilişkin olayların doğrusunun veya yanlışının tartışılır olmasını kabul etmesi gerekir. Müştekinin konuşmasından üzülenlerde olmuştur, sevinenlerde, beğenenlerde olduğu gibi beğenmeyen ve eleştirenlerde olacaktır. Ben sunduğum sebeplerden dolayı, okuyucularıma bildiğim gerçekleri yansıtmaya çalıştım. Müştekiye hakaret etmem söz konusu olamaz. Suçlama kanuni dayanaktan yoksun olup Yargıtay’ın emsal kararlarına aykırıdır.
SONUÇ VE İSTEK: İddianamede hangi cümlenin niçin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide ettiği mahiyette olduğu açıklanmamıştır. Eleştiri sınırları aşılmamıştır. Müştekiye somut bir fiil algı isnat edilmemiştir. Ordudan da ayrılıp iyi bir iş bulur, bunu birçok subay yapabilir. Müştekinin televizyon konuşması eleştirilmiştir. TCK. 125. Mad. Unsurları oluşmamıştır. Beraatımı talep ederim.”
16. 05. 2019
Sanık
Alaittin CEBECİ

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Abdullah Ağar ordudan neden ayrıldı? Abdullah Ağar TSK’dan neden ayrıldı?

HIZLI YORUM YAP